"Operet kralının kızı, dublaj kralının karısı, güzellik kraliçesinin kuzeni...
Melek prensesin sonu muğlak masalı"
Yıl 1939. Yer, Cerrahpaşa Hastanesi. Melek veremle savaşıyor. Daha 24 yaşında...
Cumhuriyet dönemi sanat camiasında önemli bir isim, Melek. Döneminin ünlü operet, tiyatro, sinema ve dublaj sanatçısı. Babası, ünlü besteci Muhlis Sabahattin Ezgi. Halası, en ünlü kadın bestecilerimizden Neveser Kökdeş. Kuzeni, Türkiye ve dünya güzeli Keriman Halis Ece. Eşi, dublaj kralı Ferdi Tayfur. En yakın arkadaşı, Gülriz Sururi’nin annesi, Süreyya Opereti’nin primadonnası Suzan Lütfullah. Onun adı Melek. İlk önce Melek Sabahattin, sonra Melek Ezgi, daha sonra Melek Tayfur, hastalık zamanlarının kaydını düştüğü hatıratında ise, Melek Kobra olarak karşımıza çıkıyor.
MELEK, bir kadın sanatçının hazin öyküsü. Rüstem Ertuğ Altınay’ın kaleminden, babasından ve halasından şarkılarla, hatıratına yazdığı şiirleriyle ve oynadığı oyunlarla bir dönemin sanat camiasını, kadın sanatçıların çalışma koşullarını, aşkı, yalnızlığı, uyuşturucuyu, veremi ve elbette tiyatroyu seyrediyoruz.
Yazan: Rüstem Ertuğ Altınay
Reji: Jale Karabekir
Oynayan: Yeşim Koçak
Dramaturji: Nelin Dükkancı
Koreografi: Gökmen Kasabalı
Kostüm Tasarım: Burcu Rahim
Işık Tasarım: Erdem Çınar